yeşil bir deniz
uçuyor duvarlardan
içeriye yıkılıyor
camlardan sarhoş bi rüzgar
zemin,
düşen bir tarla
beyaz gölgeler
içimde çemberler çiziyor
beklenti.
batan bir dünya bu
yıpranmış çamların ardında
her bir evin kafa tasında
fırıl fırıl dönüyor kör bir öfke
batan bir dünya bu..
bir kuşkuyu alıyor ellerime
batan bir dünya bu
etime...
yanıp yok oluyor bir cümle
tümce doğuruyor
bense bi desenden başka bir şey değilim
balık sırtına çizilmiş
batan bir dünya bu
batmış etime
yağmur sonu birikintilerinde yüzen bir balık
sırtına çizilmiş
batan bir dünya bu
batmış etime
bense balık sırtına
çizilmiş bi desenden
bi de senden bi desene
bi de sensen
sen desenden başka bişiysin.
yırtıldıkça bütün mavilerin turuncuları
kayboluyorsun bu gölgelikte
sonsuzluktan bahseden gölgelerde
ölülerin sesleri sonsuz
ardıç kuşunu susturacak kadar
ölülerin nabzı yok
ardıç kuşunu susturacak kadar
sessiz ve derinden
sessiz ve kimsesiz
kör bir öfke.
kör bir öfke;
çatılarını uçuruyor evlerin
tsunamiler yaratıyor.
ışığın hükümdarlığı sarıyor
tüm yeryüzünü
evrendesin...
batan bir dünya bu
çırpındıkça batan bi rüya bu
detone detone haykırışlarına karışan
güya bu
SİYA SİYABEND
1 yorum:
"...bense bi desenden başka bir şey değilim
balık sırtına çizilmiş..."
bunun üstüne ne denilebilir ki...
Yorum Gönder