2 Kasım 2010 Salı

FRAGILE


“Bi kurtuluş varsa eğer oyunu ciddiye alan ve geride ne varsa unutan çocuğun mucizevi unutuşunda gizli. Bu yıldızlar altında binlerce kere oynanmışsa da o oyun farketmez artık. Bambaşka ancak böyle oynanabilir.. Kör bi inanç belki, ama bi zamanlar ne de olsa vardı bu yıldız tozu içimizde…”


Yıldız tozu çok kıymetli olduğu için "hayata çaktırmamak" gerekiyor varlığını. Çocuğun masum ve kırılgan yüreği bir istiridye kabuğunun içinde güvende ve saat tiktaklarının Momo için duracağı güne dek orada koruyacak hazinesini.

Çocuk yüreğini kilitlerken istiridyeye, kör inançlarını da dipsiz bir dehlize fırlattı attı. Çünkü o inançlar istiridyeyi parçalayıp yürekte tek zerre yıldız tozu kalmayana dek zarar verecek denli güçlü bir şaşkınlık içinde oldular her zaman.

İnsan değişiyor. İnsan hep aynı kalıyor. Geçmiş kabuk bağlatıyor yumuşak, kaygan öze. Savaş, her ama her şeyi değiştirebilirken hayatta kalanların yalnız gözlerindeki yaşam isteği aynı kalıyor. Yeni bir ormanın özsuyu oluyor gözler. Orman aynı değil ama yine orman… savaş geride kalıyor ve hayat, savaş atlattı diye mağdurlara daha iyi davranmıyor. Gözlerindeki yaşamla yola devam ediyorlar. Dramatize etmeden, kendince… yaşam, kaynağını yüksek dağlardaki fırtınalardan alan azgın bir nehrin suyu kadar taze, lezzetli ve aslında sade.

Yaşam akıp gidiyor. Sen bir süzgeçe dönüşüyorsun. Geçirgenliğin yerine sabitliyor seni. Köklerin zaten sımsıkı yapışmışken toprağına, gelen fırtınalar seni sadece güçlendiriyor. Çocukluğun da bu sayede kalıyor güvenli kabuğunda.

Masalları kendi yaratıyor insan. Emekle, zamanla… bir dantel gibi işleyerek. O halde neden bu acele? Bırakıyorsun, hayat akıyor, peşinden kovalayanlarla birlikte içinden geçip gidiyor. Biliyorsun ki masallar nehirde değil onun beslediği toprağın derinliklerinde. Kökler derine gittikçe Simyacı’nın başladığı çoban barınağına dönüyor aslında.

Bir masal yaratmak isteyen yeni bir dünyaya gebedir. Emek, zaman yani sabır besliyor filizlenen yaşamı...

"Kuş, yumurtadan çıkmaya savaşıyor.Yumurta dünyadır. Doğmak isteyen, bir dünyayı yoketmek zorundadır. Kuş Tanrı’ya doğru uçuyor, Tanrı’nın adı Abraxas’tır."


Gand

Hiç yorum yok: